Herkese keyifli günler ! Portekiz seyahatimin ilk günlerinde ziyaret ettiğim Lizbon ve Cascais şehirlerinin ardından bugün şarapların kenti Porto var sırada.

Porto, beni şaşırtan ve beklentimin çok üzerinde bir atmosfer sunan az sayıda şehirden biri. Porto gezi rehberi şeklindeki notlarım içerisinde, Porto’da gezilecek yerleri keşfedebilir, serüvenim eşliğinde Portekiz’in az bilinen bu güzel liman kenti Porto’yu deneyimleyebilirsiniz.

Lizbon Santa Apolonia Tren İstasyonu

Lizbon’dan Porto’ya Tren Yolculuğu

21 Mart Cumartesi. Güne başkent Lizbon’da uyanıyorum. Sabahın daha erken saatleri. Hemen hostelden ayrılıp Lizbon Santa Apolonia Tren İstasyonu’na doğru yola koyulma vakti.

Hostelim şehrin biraz kuzeyinde kalıyor. Tren istasyonu ise batı kısmındaki Alfama Bölgesi’nde. Aslında yurtdışında, önemli konularda her zaman planlıyımdır. Şimdiye kadar hiçbir planımda büyük bir değişiklik, aksilik olmamış ve biletini aldığım herhangi bir uçak, otobüs veya treni kaçırmamıştım, ta ki bu ana dek !

İnsanlık hali öyle değil mi ? Bu sefer hostelde biraz fazla oyalanmış olmam ve yürüyeceğim yolun Lizbon’un yokuşlarını içerdiğini hesaba katmamış olmamdan ötürü beni Porto’ya götürecek trenimi kaçırmış bulundum.

Lizbon – Porto Treninden

Sanırım biraz şanslıyım ki, Portekiz’in sıcak insanları, aslında aylar önceden 15 euro gibi uygun bir fiyata aldığım biletimi bir saat sonraki Porto – Lizbon Treni ile sadece 3 euro farkla değiştirdiler.

Normalde promosyonlu biletlerde değişiklik söz konusu olmaz ancak bu sefer sorun yaşamıyorum ve bir saatlik vakit sayesinde birşeyler atıştırıp yeni biletim ile Porto yoluna koyuluyorum !

Harita Üzerinde Konumum / Portekiz

Porto’ya Nasıl Gidilir ?

Öncelikle Porto’ya ulaşımdan söz etmem gerekli. Ülkemizden Porto’ya ulaşmanın en kolay yolu Türk Hava Yolları’nın direkt seferleri. Ancak çoğu zaman pahalı olan bu biletler yerine benim gibi başkent Lizbon’dan trenlerle ulaşabilirsiniz.

Lizbon’dan Porto’ya ulaşım trenler ile oldukça kolay. Yalnızca 15-20 euro gibi bir ücret karşılığında 3-4 saat arası bir sürede Porto Campanha İstasyonu’na ulaşabiliyorsunuz.

Lizbon – Porto tren biletlerini, Portekiz demiryollarının internet sitesi cp.pt‘den alabilirsiniz. Sonrasında sadece elektronik biletinizi bastırıp binmeniz yeterli.

Porto Campanha Tren İstasyonu’na Varan Trenim

Trenim yol boyunca Atlantik Kıyıları’ndan ilerliyor. Bu eşsiz manzara ile uyumak pek mümkün değil. Portekiz sahillerini seyre dalıp, üç saatin nasıl geçtiğini anlamadan Porto Campanha Tren İstasyonu’na vardım bile !

Kısaca Porto’yu anlatmak istiyorum sizlere. Porto, Portekiz’in başkent Lizbon’dan sonraki en önemli şehri. Nüfusu 1.5 milyon kadar ve ülkenin önemli endüstriyel, turistik noktalarından biri.

Porto Genel Görünüm

Porto Nerededir ?

Portekiz’in kuzeyinde, Atlas Okyanusu’na açılan Douro Nehri’nin kıyısında bulunuyor. 2000 yıllık tarihi ile eski bir yerleşim yeri. Zamanında Müslümanlar’ın egemenliği altına da girmiş olan Porto’nun ismi tahmin edebileceğiniz gibi “port” yani liman kelimesinden geliyor. Porto, geçmişten günümüze önemli bir liman şehri.

Ülkemizde genellikle FC Porto futbol takımı ve Porto Şarapları ile meşhur olsa da, Porto günümüzde Avrupa’nın sayılı turistik noktalarından birisi haline dönüşmüş durumda.

Porto Campanha İstasyonu’ndan ayrılıyorum. İstasyon şehrin doğu ucunda yer alıyor. Şehir merkezinden yaklaşık 2 kilometre kadar uzakta. Buradan şehir merkezine metro sistemiyle ulaşmanız mümkün. Benim tercihim yürümek oluyor her zamanki gibi !

Porto Campanha Tren İstasyonu

Porto’da Şehir İçi Ulaşım

Metro’dan bahsetmişken Porto’da şehir içi ulaşım için çok fazla seçeneğiniz var. Porto Campanha istasyonundan başlayan üç ana metro hattı ile şehrin uç noktalarına ulaşmanız mümkün. Ayrıca nostaljik tramvaylar ve otobüsler de size yardımcı olacaktır.

Ancak Porto’nun çok büyük bir şehir olduğunu söyleyemem. Bu şehri gezmenin en keyifli yolu yürümek. Yürüyerek neredeyse her köşe başında hayattan bir ana şahit olmanız mümkün.

İstasyon’dan Şehre Çıkan Yol / Geride Gözüken Dragao Stadyumu

Porto’dan İlk İzlenimler

Şimdi şehri keşfetme sırası ! Daha istasyonun önünde Porto beni etkilemeye başladı bile. İlk olarak Porto Campanha istasyon binasının oldukça hoş bir görüntüsünün olduğunu söylemeliyim.

Şehir merkezine doğru yürümeye başlıyorum. İstasyondan sonra hafif bir yokuş çıkmanız gerekiyor. Yol boyunca Portekiz’e has salaş tarzda evler ve farklı bir yaşayış tarzı görmeniz münkün.

Biraz yokuş çıktıktan sonra tepeden geriye şöyle bir bakıyorum. Süpriz bir şekilde gözüme Porto’nun ünlü stadyumu Estádio do Dragão çarpıyor. Ben stadyumu gezmek için bir plan yapmamıştım açıkçası. Ancak bu şekilde uzaktan görmek harika bir tesadüf oldu !

Porto’nun Çinili Evleri

Hava çok güzel. Şehre giden cadde üzerinde Lizbon’dan alışık olduğum çinili evleri ve kiliseleri görüyorum. Bu çiniler üzerinde parlayan güneşin manzarasını size tarif edecek kelime bulamıyorum !

Heroísmo metro istasyonunun oraya geliyorum. Güzel bir mezarlık dikkatimi çekiyor. Güzel mezarlık mı olur ? diyebilirsiniz ancak burada işler biraz farklı.

Porto’da Gezdiğim Mezarlık

Yurtdışındaki mezarlıklar daima ilgimi çekmiştir. Çünkü ülkemizden alışık olmadığımız tarzda bir kültürü yaşayabiliyorsunuz. Porto’da karşıma çıkan bu mezarlıkta da özel ve tarihi mezarlar bulunuyor.

Bu mezarların birçoğu nerdeyse bir ev denebilecek kadar büyük !

Porto’da Gezilecek Yerler

Mezarlıktan ayrıldıktan sonra şehir merkezine varmış oluyorum. Burada ilk olarak karşıma çıkan “São João National Theater” yani Porto Ulusal Tiyatrosu oluyor.

Porto Ulusal Tiyatrosu

Sao Joao Tiyatrosu Porto’nun önemli noktalarından birisi. Tiyatro geçmişte geçirdiği yangın tahribatının ardından 1920’den beri burada hizmet veriyormuş. Önceden alabileceğiniz oyun biletleri ile hem farklı bir deneyim yaşayıp hem de bu tiyatronun içini görebilirsiniz.

Tiyatronun hemen karşısında şehrin en hoş yapılarından biri yer alıyor; Church of Saint Ildefonso

St. Ildefonso Kilisesi açıkçası şuana dek gördüğüm en zarif kiliselerden biri. Sahip olduğu Proto-Barok adındaki Portekiz Mimarisi ve Müslüman Kültür’den kalan detaylar ile harika bir yapı.

Church of Saint Ildefonso

1739 yılında tamamlanmış olan bu kilise Porto’da görmeden dönmemeniz gerekenler arasında.

Kiliseyi karşınıza aldığınızda, sol yanında kalan cadde Rua de Santa Catarina oluyor. Gördüğüm andan itibaren şehrin en önemli caddesi olduğunu anlayabiliyorum.

Rua de Santa Catarina

Santa Catarina Caddesi, çok sayıda restoran ve yerel dükkanlara ev sahipliği yapıyor. Ortasından geçen nostaljik tramvay ve Portekiz insanlarının yarattığı kalabalık sizi Porto şehir atmosferinin tam ortasına koyuyor.

Şehrin genelinde gördüğüm sevimli çinili binalardan burada da var. Porto’daki evlerin mimarisi Lizbon’dan farklı olarak daha fazla Afrika – Avrupa geçişini yaşatıyor. Farklı kültürlerin etkisiyle birleşen bu binalar ile Porto çok keyifli !

Ildefonso Klisesi’nin Yanındaki Bir Diğer Cadde

Saat öğleye yaklaşıyor. Şehrin neredeyse her noktası cıvıl cıvıl. Bolhão metro istasyonu çevresindeki bu bölgeyi biraz doğaçlama keşfettikten sonra sırada şehrin önemli meydanlarından biri var Praça da Liberdade

Liberdade yani özgürlük meydanı Porto’da görülecek yerlerin başında yer alıyor. Meydanın dört bir yanında önemli yapılar bulunuyor. Burası 360 derece fotoğraf çektirebileceğiniz güzellikte !

Praça da Liberdade ve Ben

Meydandaki en önemli yapı şüphesiz Porto Belediye Sarayı. 

Belediye binasının sahip olduğu mimari bana Brüksel’dekileri anımsatıyor bi anlık. Üzerindeki zarif saat kulesi ile güzel bir görüntü oluşturmuş. Hemen önünde ise Garrett Anıtı var.

Porto Belediye Sarayı

Porto Belediye Sarayı’nın önünden başlayan meydan eğimli olarak aşağı uca kadar ilerliyor. Bu bölgede çok fazla kafe ve restoranlar görmeniz mümkün. Meydanın doğu yanında bir de Türk Dönercisi var.

Yurtdışında bizden tatları biraz özleyen ben, seyahatimin son günlerine doğru dayanamayıp burada birşeyler atıştırıp biraz da Porto’da yaşayan Türkler ile sohbet ediyorum.

Özgürlük Meydanı’ndan Sahile Giderken

Artık Porto’nun en güzel kısmına gitme vakti geldi !

Bahsetmiştim, Porto bir liman şehri ve Portekiz keşifler yapan denizcileri ile ünlü bir ülke. Dolayısıyla Porto’nun silüetini oluşturan en önemli şeyler sahili ve köprüleri.

Özgürlük Meydanı’ndan yolun eğimiyle sahile doğru ilerliyorum. Yol  boyunca etrafımda tarihi birçok yapı var. Eski zamandan kalma çeşmeler ve küçük heykeller bunlardan bazıları.

Duoro Nehri’ne İnerken

Yürüdüğüm caddenin ucunda artık Douro Nehri’ni görebiliyorum. Caddenin eğimi eve evlerin çinileri ile güzelleşen manzaranın ardından nehrin kıyısına varıyorum.

Porto’nun sahil bölümü Ribeira olarak geçiyor. Gördüğüm ilk andan itibaren büyüleniyorum adeta !

Buradaki atmosfer heryerden çok farklı ve güzel. Porto’nun kendine has çinili, rengarenk evleri ile birleşen nehir ve yerel restoranlar mükemmel bir bütünlük oluşturmuş.

Douro Nehri Kıyısındaki Güzel Evler

Hemen kendimi nehir kıyısına atıyorum. Burada çok daha fazla detay var. Portekiz’e özgü eski kayıklar ve gemiler bunlardan sadece birkaçı. Bu kayıklar eski filmlerde gördüğünüz tarzda ve hala kullanılıyorlar. Porto zamanda bir yolculuğa çıkarıyor beni !

Şimdi sıra Porto’nun simgelerinden birinde; Ponte Luis I

Ponte Luis I

Nehrin hemen kıyısında bulunan bu köprü, devasa boyutu ve özel mimarisi ise mühendislik harikalarından biri. 385 metre uzunluğunda ve 45 metre yüksekliğindeki I. Luis Köprüsü epey eski sayılabilecek 1886 yılında inşa edilmiş.

İletki ve düz bir cetvelin birleşimini andıran tasarımıyla, 45 metre yukarıdan geçen tramvay ve arabaları gözlemlerken, nehir seviyesindeki alt katından yürüyerek karşıya geçebiliyorsunuz.

Ponte Luis I ve Ben

Porto’nun bir vadiyi andıran değişik sahil şeridiyle beraber bu köprü eşsiz bir manzara oluşturmuş.

Köprüden karşıya doğru geçiyorum. Yürüyerek geçilebilen köprüler insana hoş bir deneyim sunuyor. Bu bölgede turistik açıdan gezilecek birkaç nokta var. Daha çok, karşıdaki Porto’nun eski şehir manzarasının tadını çıkarabileceğiniz kıyısı ve Porto Şarapları’nı deneyebileceğiniz kaliteli restoranlar, barlar mevcut.

Ponte Luis’in güneyinde kalan bu bölgedeki en önemli yapı Serra do Pilar Manastırı;

Karşı Sahilden Porto Şehir Merkezi

1672 yılında açılmış olan manastırın bahçesini ücretsiz olarak gezebiliyorsunuz. Ancak biraz tepede kalıyor burası. Yani köprünün üst katından geçen caddenin devamında diyebilirim.

Douro Nehri’ni geçmenin tek yolu köprüler değil. Tam bu bölgede tepeleri birbirine bağlayan bir de teleferik var. Ben açıkcası Porto rotamda olmamasından ötürü tercih etmedim ama güzel bir manzara sunacağına şüphem yok.

Porto’da Nehri Geçen Teleferik

Nehrin güney bölgesinde, ucundan Atlantik Suları’nı ve buraya açılan Porto’nun diğer bir köprüsünü görebiliyorsunuz. Ayrıca bahsettiğim rengarenk yerel kayıklara daha da yakınsınız !

Burada bi süre dinlenip karşıdaki güzel manzarayı izledikten sonra Ponte Luis I’den şehir merkezi tarafına geçiyorum.

Nehrin Sonunda Gözüken Diğer Köprü ve Atlantik Suları

Tarihi Füniküler Hattı

Köprünün tam buradaki ayağında Riberia – Batalha arası çalışan eski bir füniküler hattı bulunuyor. Bu fünikiler hattı ile tepedeki Porto’nun tarihi bölgesine ulaşabiliyorsunuz.

Bu tarihi bölge Muralha Fernandina yani Fernandina Surları ile çevrili. Bu surlar Orta Çağ Romanesk Mimarisi ile 1360 yılında inşa edilmiş. Tepede şehre hakim bir noktada bulunuyor.

Ponte Luis I Üzerinde Ben / Sol Üst Köşede Serra do Pilar Manastırı

Şimdi sıra bu bölgedeki en önemli yapı olan Porto Katedrali’nde.

Porto Katedrali 1737 yılında inşa edilmiş. Sahip olduğu Gotik, Romanesk Mimariler ile, Orta Çağ ve Portekiz Kültürü’nü bir arada sunuyor ziyaretçilerine. Porto’daki kiliselerin beni ayrıca etkiledeğini eklemem gerek.

Katedralin önünde küçük bir meydan ve ortasında güzel bir anıt bulunuyor. Bu bölgede görmeniz gereken diğer bir önemli yapı Porto Piskoposluk Sarayı. Ben kısıtlı vaktim dolayısıyla bu yapıları dışarıdan görmekle yetiniyorum. Zaten çoğunun içine girmeniz mümkün de değil.

Luis I Köprüsü / Sağda Fernandina Surları ve Füniküler Hattı

Porto Müzeleri

Porto’nun bu tarihi bölgesinde çok fazla sayıda müze bulunuyor. Aslında yapmanız gereken şehrin dokusunu yürüyerek dışarıdan keşfettikten sonra, burada içlerindeki detayları incelemeniz olacaktır.

Vakit artık akşamüstüne yaklaşıyor ve Porto’da görülmesi gereken yerler daha bitmedi, bu sefer rotam biraz batıya !

Porto Katedrali

Infante Dom Henrique Caddesi üzerinden nehre doğru iniyorum. Burada aynı ismi taşıyan bir park, şehrin iki güzel noktası Bolsa Sarayı ve Mercado Ferreira Borges yani Porto Şehir Market binası var.

Porto’da Alışveriş

Park üzerinden Bolsa Sarayı’nı gördükten sonra kendimi Mercado Ferreira Borges’te buluyorum.

Markette çok fazla sayıda yerel ürün bulmanız mümkün. Burası Porto’da yaşayanların alışveriş yaptığı hayattan bir nokta.

Mercado Ferreira Borges

Fiyatlarına gelirsek; Porto genel anlamıyla ucuz sayılabilecek bir şehir. Marketteki ürünlerin fiyatları ülkemiz seviyesinde diyebilirim. Zaten Portekiz, Avrupa’nın çoğundan ucuz bir ülke. Ancak bu demek değilki biz burada zenginiz !

Sadece doğru harcamayla, halka karışarak bu fiyatları bulabilirsiniz.

Şimdi nehir kıyısından batıya doğru yürümeye koyuluyorum. Bu bölgeden uzanan bir de sahil yolu var. Şehir merkezinden azıcık uzaklaştığım için halkın içine karışmış gibiyim doğrusu.

Şehrin Batısına Giden Sahilyolu Üzerindeki Evler

Yol boyunca rengarenk çinili Porto evleri ve sokakta futbol oynayan çocuklar var. Portekiz’in futbolla yaşayan bir ülke olduğunu söylememe gerek olmamalı !

Porto’da Yapılması Gerekenler

Bu sahil şeridinden “Porto’nun 1 Numaralı Tramvay’ı” geçiyor. Ben yürümeyi tercih etsem de bu tramvaya binmek bence Porto’da yapılması gerekenler arasında yer alıyor. Sahip olduğu atmosfer harika.

Sahil Boyunca İlerleyen 1 Numaralı Tramvay

Şimdi sahilden yukarı çıkma zamanı. Burada Porto’da gezmeyi planladığım son birkaç nokta bulunuyor.

Porto Şarapları

Porto şaraplarıyla dünyaca ünlü bir şehir. Douro Nehri boyunca birçok üzüm bağı ve şarap üretilen irili ufaklı üretim evleri mevcut. Bunları, şehri gezerken çok fazla kez göreceksiniz.

Şarap Evleri İçin Yukarı Çıkarken

Porto’da şarap üretimi turistik bir aktivite haline gelmiş durumda. Özellikle batısındaki bu bölgede bir Şarap Müzesi ve şarap üretimine tanık olup deneyebileceğiniz şarap evleri var.

Ben açıkçası önceden şuraya gideceğim gibi bir plan yapmadım. Çünkü Porto’da her yerde rastlayabiliyorsunuz. Bence kendi başınıza keşfetmek daha keyifli !

Porto’nun Ünlü Şarap Evlerinden Biri

Az sonra bahsedeceğim Jardins da Casa Tait ve Palácio de Cristal bölgesinde ben de hoş bir bağ evine rastlıyorum. Biraz şanslı olmalıyım ki sadece girişkenliğim sayesinde orada kaliteli bir Porto Şarabı’nın nasıl yapıldığına, sıcakkanlı bir anlatım eşliğinde ücretsiz şahit oluyorum.

Şimdi sırada Kristal Saray ve ünlü bahçesi var !

Pavilhão Rosa Mota

Üzülerek belirtmek istiyorum ki bu güzel yapı malesef günümüze ulaşabilmiş değil. 1951 yılında yaşanan tahribatın ardından buraya yeniden farklı bir tasarımla Pavilhão Rosa Mota ismiyle inşa edilmiş.

Ayrıca isminin saray olmasına bakmayın. Burası bir spor merkezi denebilir. Tarihten bugüne önemli spor müsabakalarına ev sahipliği yapan bu yapı günümüzde modern görüntüsüyle şehrin yenilenen yüzünü temsil ediyor.

Bu sırada park içerisinde güzel  bir törene şahit oluyorum. İlk bakışta bir karnaval havası sezsem de bunun bir okul müsameresi olduğunu anlamam geç olmuyor.

Crystal Park İçerisinde Rastladığım Etkinlik

Portekiz’e has bir şekilde düzenlenmiş çocukların bu eğlencesine, ben de biraz olsun katılıp çocukluğuma geri dönüyorum !

Artık hava kararmaya başlıyor. Burası biraz tepede kaldığı için parkta güzel bir gün batımı manzarası var. Günün en keyifli saatlerini doğaçlama şehri gezerek değerlendiriyorum.

Şehrin Batı Ucundaki Köprü / Özel Helikopterim 🙂

Matosinhos Bölgesi

Porto’da aslında günbatımı için tercih etmeniz gereken asıl nokta Matosinhos bölümü. Burası şehrin 10 kilometre kadar kuzey batısında Atlantik Kıyıları’nda bulunan bir semt.

Açıkcası Porto beni okadar etkiledi ve şaşırttı ki gezmeyi düşündüğüm yerlerin yanına birçok hesapta olmayan yapı ve güzellik eklendi. Bunlarla beraber planımın biraz gerisinde kaldım ve Matosinhos tarafına gitmekten vazgeçtim.

Porto’da Güneş Batarken

Porto’da Denize Girilir mi ?

Bu bölgeye öğleden sonra, güneş batmadan varmayı düşünüyordum. Çünkü Matosinhos bölgesinde denize girebileceğiniz harika plajlar mevcut. Porto şehir merkezinde nehir olduğu için girmeniz imkansız. Ben vakti olanlara kesinlikle bu bölgeyi öneriyorum.

Matosinhos bölgesine şehrin ana metro hatlarından ulaşabiliyorsunuz. Burada hoş bir sahil şeridi ve alışveriş dükkanları bulunuyor, hem de söz ettiğim gibi gün batımını Atlas Okyanusu’nun tam üzerinden izleyebilirsiniz.

Neyseki ben bunu Cascais’te gerçekleştirmiştim iki gün önce !

Porto’da Güneş Batarken

Porto Gece Hayatı

Hava artık karardı. Günün kalan kısmında Ponte Luis I çevresine gidiyorum. Buranın atmosferi gece ışıklar ile çok başka.

Porto gece hayatının kalbi de burada atıyor. Nehir kıyısı boyunca bir çok bar ve şarap pub’larına rastlamanız mümkün. Ben de bu bölgede Porto’nun şarapları eşliğinde manzaraya dalıyorum !

Porto gezimin artık sonuna geldim. İlk planda Lizbon’a aldığım biletlere Porto’yu sonradan eklememden ötürü, buraya yalnızca bir gün ayırabildim, fakat bu süreyi en iyi şekilde kullandığımı düşünüyorum.

Işıklar Eşliğinde Porto Manzarası

Porto Kaç Günde Gezilir ?

Aslında bu sürenin yeterli olduğunu söylemem mümkün. Benim buraya özel olarak geleceklere önerim de 2 gün şeklinde olacaktır. Çünkü genel anlamıyla küçük bir yer ve bahsettiğim gezilecek noktalar birbirlerine fazlaca yakın.

Porto’da Livraria Lello isminde güzel bir kütüphane de bulunuyor. Sadece içeriye bakma fırsatım olsa da oldukça beğendiğimi söylemeliyim İlgilenenler burayı kesinlikle ziyaret etmeli.

Peki nerede kalacağım ? Ben Porto’da konaklamayacağım. Gece geç saatlerde kalkacak trenim ile Lizbon’a doğru yol alacağım ve sabah saatlerinde Lizbon’dan İstanbul’a uçuyorum.

Almayı Çok İstesem de Taşımamın İmkansız Olduğu Porto Tablosu

Porto’da Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ancak kalacak olanlar için çok fazla seçenek mevcut. Hostel fiyatları oldukça uygun, Portekiz’deki diğer yazılarımla aynı şeyler geçerli. Porto’da şehir merkezinden akşamları çok uzaklaşmanızı tavsiye etmiyorum.

Porto genel anlamıyla güvenli bir şehir olsa da gün içerisinde güvensiz anlara da tanık oldum. Şehrin dış bölümleri akşamları biraz tenha oluyor. Benim önerim merkezi konumlarda bulunmanız.

Porto’nun Modern Bölgeleri

Peki Porto’dan ne alınır ? dediğinizi duyar gibiyim. Buradan Porto Şarabı almadan dönmek gibi bir hata yapmazsınız diye düşünüyorum. Çünkü Porto Şarapları sadece bir isimden ibaret değil. Dünyanın çoğu yerinde bir şarap türü olarak geçiyor. Buranın şarapları biraz daha tatlı diyebileceğim tarzda.

Porto’da Ne Yenir ?

Porto’da görülmesi gereken çok fazla yer olduğundan notlarım içerisinde Porto’da ne yeneceğinden bahsedemedim. Burası bir liman şehri, balıkçı kasabası.. Yani envaiçeşit deniz ürünleri var. Lizbon’da tatma fırsatı bulduğum Morina Balığı başta olmak üzere hepsini öneriyorum. Ayrıca Porto Şarapları’nı bu kategoride de eklemeliyim.

Porto’ya Özgü Evler

Porto’ya Neden Gitmeli ?

Toplamam gerekirse Porto bence dünyanın en önemli atmosferik şehirlerinden biri. Portekiz’e gidip Porto görülmeden dönülmemeli. Buradan önce neredeyse Avrupa’nın tamamını gezmiş birinin gözüyle bile burası etkileyici !

Porto Çevresinde Görülmesi Gereken Şehirler

Porto çevresinde gidilmesi gereken en önemli şehir tabii ki başkent Lizbon.

Yazının başında bahsettiğim şekilde trenlerle kolayca Lizbon’a ulaşabilirsiniz. Vakti olanlar şehrin 200 kilometre kadar kuzeyindeki İspanya’nın Santiago de Compostela şehrini de ziyaret etmeden dönmemeli. İspanya’ya aynı şekilde trenler ve otobüsler ile ulaşmanız mümkün.

Nehrin Karşısından Porto ve Ben

Portekiz ülkesi ve insanları hakkındaki genel yorumlarımı Lizbon gezi notlarımda belirtmiştim. Porto’yu ziyaret edeceklere Lizbon yazımı okumalarını da tavsiye ediyorum. Oradaki çoğu şey Porto için de geçerli.

Porto gezi rehberimi burada noktalıyorum. Portekiz gezim kapsamındaki gezdiğim diğer şehirler Lizbon ve Cascais ardından Porto’yla beraber bu coğrafyadaki gezim de sonlanıyor. Bir sonraki yazımda yeni iklimlerde buluşmak üzere, görkemliyollarda kalın !

14 Yorum Yapılmış

  1. Görkem bey merhaba inşaallah şubat sonuda 1 er gün porto lizbon ve madritte olacağım. porto için bakdığımda bloğunuzu gördüm. Muazzam bir yazı olmuş.Çok planlı anlaşılır olmuş tebrik ederim. Muhtemelen lizbon ve madrid gezileriniz varsa oraya da onlarla alakalı sorular yazarım. Şimdilik sorularım porto hakkında olacak. Ben de sizin gibi 1 gün gezebileceğim.
    1-bolhao pazarını görmediniz galiba ama malumatınız var mı? yani oradan alışveriş, yemek işi halledilebilir mi?
    2-Şehir merkezinde migros, carrefour, tarzı marketler var mı?
    3-Yemek işinde tavsiye edeceğiniz bir yer var mı? Mesela gittiğiniz türk dönercisi nasıldı fiyatlar ne kadardı?
    4- clerigos kulesi, sao francisco klisesi ve finiküler birbirine yakın mı?
    5- Nehir kenarında yürümeyi mi tavsiye edersiniz bir tekne turu mu?
    6-havaalanına ulaşım saat kaça kadar yapılıyor bilginiz var mı?
    Kusura bakmayın final soruları gibi bir sürü soru sordum fakat şu ana kadar porto hakkında bilgi veren en mantıklı gezgin sizi gördüm:) Şimdiden cevaplar için teşekkürler.

    • Merhabalar Tevfik bey,

      Teşekkür ederim güzel sözleriniz için 🙂 Porto yazmaktan çok keyif aldığım bir şehir oldu açıkçası.

      Ben soruları karışık yanıtlayayım. Şehirde zincir marketler var, Porto’da 5-10 euro’ya karın doyurabilirsiniz dışarıda. Köprü’nün olduğu bölgede açıkçası çok fazla güzel restoran var, yerel balıklar denenebilir ben Lizbon’da daha çok tatmıştım. Porto’da her yer birbirine yakın…

      Ben trenle gelmiştim 🙂 Havalanına metro var sanırım aşağıdaki linkten ayrıntıları görebilirsiniz.

      http://www.porto-airport.com/transportation.html

  2. Sevgili Görkem, gezi notlarini büyük bir keyifle okudum,cok tesekür ederim. yarin iki haftalik gezim basliyor,ispanya ve portekiz. yazilarin bana gezimde cok faydali olacak.tesekürrler. (klaviye almanca oldugu icin hatalar icin özür dilerim)

    • Merhabalar Tacide Hanım,

      Rica ederim faydalı olmuşssa ne mutlu 🙂 İki hafta Portekiz’i keşfetmek için harika bir zaman, size keyifli geziler diliyorum !

  3. merhabalar, lizbon -porto arası tren ileti bakacağım ama verdiğin siteden baktım.1.si mayıstan sonraki (gidiş tarihim temmuz)tarihleri göstermiyor.2. lizbonda çok istasyon adı çıkıyor hangisi bilemedim.İlk defa gideceğim. yazılarınız çok keyifli ayrıca teşekürler…

    • Merhabalar Gözde hanım, güzel sözleriniz için teşekkürler 🙂 Tren biletlerinde çok ileriye alınamıyor genellikle, daha o tarihler için açılmamış olmasındandır.

      Lizbon’daki İstasyonlarda tam olarak birine merkez diyemeyiz, hepsi şehrin farklı noktalarında. Santa Apolonia en mantıklısı sanırım bilet almak için. Lizbon gezi notlarımı okursanız orada da istasyonlardan bahsettim, işinize yarayacaktır. Şimdiden keyifli seyahatler !

  4. Merhaba, elimde zaten rehber kitap da olacak ama şubat sonu yapacağım yolculuğum için gerçekten çok bilgi edindim. Çok teşekkürler, selamlar

  5. Yazınızdan sonra portoya gitme fikrini düşünmeye başladık ancak uçak biletleri biraz pahalı ulaşmak için alternatif bir porto rotası nasıl yapabiliriz ?

    • Porto, Avrupa low cost havayollarının fazlaca tercih ettiği bir nokta. Özellikle Fransa’dan ve Almanya’dan buraya uygun fiyatlara ulaşabilirsiniz. Madrid üzerinden trene binmek de uygun bir yol olur.

  6. Görkem bey gözünüze ve kaleminize sağlık, gitmiş kadar oldum diyebilirim. Notlarınız oldukça kaliteli ve emek harcandğı belli, devamını diliyorum..

Görkem Yüksel için bir cevap yazın İptal

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.