Sırbistan gezilerinizin Belgrad’la başlayıp çoğu zamanda yine orada bittiğini biliyorum. Ama burası Görkemliyollar, hiçbir gezi hikayem sıradan olmadı, ben Niş ile başlıyorum 🙂
Çoğunuz Niş ismini bile ilk kez duydunuz bence. Ben daha önce duymuştum 🙂 fakat öyle çok da birşey bilmiyordum. Ryanair’ın buranın küçük havalimanına 5 euro’ya uçuşları olunca dedim bekle beni Niş, bekle beni Sırbistan!

Index / Indeks
- 1 Sırbistan’a Yolculuk
- 2 Niş Hakkında
- 3 İlk İzlenimler: Anadolu’ya mı Geldim?
- 4 Pljeskavica
- 5 Nişava Nehri
- 6 Niş’te Gezilecek Yerler
- 7 Osmanlı’dan Bir Eser: Niş Kalesi
- 8 İstanbul’a Adını Veren Konstantin Nişli Çıktı!
- 9 2000 Yılında Uçakla Bombalanan Bir Şehir
- 10 Obrenovićeva Caddesi
- 11 Minik Bir Old Town: Kopitareva
- 12 Nişava Nehrinde Gün Batımı
- 13 Talihsiz Bir Osmanlı Eseri: Kelle Kulesi
- 14 Türkiye İle Sorunları Yok, Peki Osmanlı?
- 15 Başka Bir Devirden Yüksek Binalar
- 16 Niş Gezi Önerilerim
- 17 Sırbistan’a Gelenler Bir de Niş’i Denesin
Sırbistan’a Yolculuk
Görkem sen kalk Milano’dan atla uçağa ve direk olarak Niş’e uç!
Tabi bu gezime Belgrad’ı da katmak istediğimden iner inmez otobüsle gittim. Çünkü dönüşüm de buradan ve ben uçağımı kaçırmak istemediğimden dönüşte rahat rahat Niş’i gezerim dedim.
Şimdi yeniden Niş’e otobüsle gelerek bu şehri keşfedeceğim.

Niş Hakkında
Öncelikle Niş, Sırbistan’ın nüfus bakımından üçüncü büyük şehri. Böylesine küçük bir ülkede Belgrad gibi bir başkent ve Novi Sad gibi sevimli bir ikinci şehir varken ki Niş’in adını anar!
Ben anıyorum! Çünkü Niş aslında balkanların önemli tarihi noktalarından birisi.
Niş’i araştırdıkça tarihe yön veren isimleri yetiştirmiş ve olaylara sahne olmuş bir şehir olduğunu anlıyorum.
Burası 5. yüzyılda gelen Türk boylarının kendine yurt edindiği topraklarmış. Sonralarda Slavlar gelmiş, Osmanlı, Doğu Roma derken oldukça zengin bir kültürel miras oluşmuş.
Ben de bu “saygı” ile Niş’i gezmeye başlayabilirim;

İlk İzlenimler: Anadolu’ya mı Geldim?
Otobüsün beni Niş otobüs terminalinde bırakıyor. İlk izlenimlerime göre klasik kırsal bir balkan havası görüyorum. Hatta gözlerinizi kapatıp buraya getirsem dersiniz ki;
“burası Anadolu mu?”
Niş kendinizi evinizde hissedebileceğiniz kadar samimi, yakın özelliklere sahip bir Sırp Balkan şehri. Zaten Kapıkule arabayla 3-4 saat ötede 🙂 Gerçekten yakınız…
Hemen halka karışıyorum!

Pljeskavica
Niş zaten turistik bir şehir değil üzerine şehrin biraz uç taraflarındayım, köşede hemen bir “dönerci vari” bir dükkan görüp içeri dalıyorum 🙂
Önümdeki çocuklar orada ekmek arası güzel kokulu birşey aldı, daha adını bile bilmiyordum ben de aynısından isterim dedim...

Öğrenmem biraz geç oldu ama adı Pljeskavica’ymış. Sırbistan kökenli balkanların ünlü ekmek arası burgeri. Bizdeki dönerci mantığıyla şehirde her yerde alabiliyorsunuz.
Hem de içindeki et yüzde yüz lezzetli bir dana eti, tek kelimeyle mükemmel ve sadece 120 dinar yani 1 euro gibi birşey, bedava….

Nişava Nehri
Az ileride bu şehre ismini veren Nişava nehri kıyısına ulaşıyorum.
Burası Nişava nehrinini kiye ayırdığı bir şehir. Fakat Niş o kadar küçük ki bu anlattığım tüm yerler dip dibe 🙂 Küçük bir nehir ve karşıda şehir merkezi.


Niş’te Gezilecek Yerler
Niş’te gezilecek en önemli yerler bu Nişava nehri kıyısında. Bu nehri boydan boya bir yürüyün ve en güzel Niş manzaralarını yakalayın!
Şehir merkezi nehrin karşısında demiştim, buraya açılan “Tvrđavski Most” Kale Köprüsü var…
Çok bir özelliği olmasa da tatlı bir köprü, kenarlardaki lamba direkleri ile hoş bir görüntüsü var.

Osmanlı’dan Bir Eser: Niş Kalesi
Köprünün adı Kale ise demeki bu şehrin Kalesi var!
Niş Kalesi tam anlamıyla tipik bir Osmanlı Kalesi. Zaten öyle çok eski de değil, 19 yüzyılda yaptırılmış modern bir kale.

Kalenin en önemli parçası hemen girişindeki heybetli İstanbul Kapısı…
İstanbul Kapısı’ndan içeri girip kaleye giriyorum. Aynı Belgrad’da olduğu gibi kale daha çok bir şehir parkı gibi ve içeriye giriş doğal olarak ücretsiz.
Nispeten yeni bir kale olduğundan günümüze gelmiş kubbeli Osmanlı cami ve hamamları görmek mümkün. Ayrıca içeride Doğu Roma döneminden kalma çok daha eski antik kalıntılar da görebiliyorsunuz.




İstanbul’a Adını Veren Konstantin Nişli Çıktı!
İçeride önemli tarihi şahsiyetlerin resimleri olan bir bölüm var. Burada dikkat çeken şüphesiz 1. Konstantin…
Hani şu İstanbul’a ismini veren Doğu Roma’nın efsanevi hükümdarı 272 yılında Niş’te doğmuş!

2000 Yılında Uçakla Bombalanan Bir Şehir
Kalenin arka taraflarına doğru hendekler ve savaş kalıntılarına ait şeyler görürseniz şaşırmayın. Çünkü Niş tarihte her olaydan nasibini almış açıkçası. Burası 2. Dünya Savaşı ve hatta yakın tarihte bile bombalar altında kalmış…
1999 ve 2000’de yani bildiğiniz benim bile yaşadığım bir dönemde Niş uçaklarla bombalı saldırılara uğramış…

Bu olayları derinlemesine yorumlayacak kadar bilgi sahibi değilim. Fakat çok yakın bir dönemde böylesine felaketler yaşamış topraklarda bulumak çok farklı bir his.
Bahsettiğim tüm bu olayların sonucu olarak da Niş ve Sırbistan genel olarak çok gelişmiş bir ülke sayılmaz. Batıdaki komşuları Macaristan ve Hırvatistan’tan epey farklı.


Obrenovićeva Caddesi
Nişava nehrinin öteki tarafına merkeze geçiyorum…
Kale Köprüsü’nden düm düz geçtiğim anda renkli Obrenovićeva caddesine varıyorum. Bu cadde boydan boya Niş’in en canlı ve güzel yeri. Hatta bu cadde samimi turistik küçük bir şehri anımsattığı için kalbimi Belgrad’dan daha fethetmesini sağladı Niş’in.
Birkaç katlı rengarenk tatlı binalar ve akşam üzeri yerel halkın doldurduğu cadde gerçekten keyifli.



Minik Bir Old Town: Kopitareva
Hemen yanda Kopitareva isimli turistik bir caddesi daha var.
Bu caddede Niş’in butik keyifli kafe ve restoranlarını bulabilirsiniz.

Ben biraz daha şehrin içine girip hoş fotoğraflar yakalıyorum. Ardından karşıma Niş’in Holy Trinity Katedrali karşıma çıkıyor.
Katedralin içine ücretsiz olarak girebiliyorsunuz. Dışarıdan çok ihtişamlı durmasa da içi güzel fresklere sahip. Ayrıca yapının dış cephesindeki modern saat kiliseye farklı bir görüntü vermiş.
Ben artık gecelik sadece 10 euro verdiğim apartmanıma gidiyor. Niş’te oteller de ucuz ama booking den böylesine ucuz, merkezi ve temiz bir yer bulunca tamam dedim 🙂




Nişava Nehrinde Gün Batımı
Odamın çok da güzel bir Niş manzarası var…
Ardından dayanamayıp akşam gün batımını Nişava nehrinde izleyeyim diye tekrar çıkıp etrafı şehri dolanıyorum. Sonra da Kale Köprüsü’nün hemen altındaki yüzen kafe-restoran da birşeyler atıştıracağım.





Talihsiz Bir Osmanlı Eseri: Kelle Kulesi
Niş’te ikinci gün!
Aslında Niş’te gezilecek yerleri bitirdim ama tek bir eksik var…

Niş’in maalesef ki en önemli turistik noktalarından biri Kelle Kulesi.
Burası anlatılana göre Osmanlı’nın son yıllarındaki Sırp isyanlarını bastırma biçimi olmuş. İsyan eden insanlar öldürülüp kafatasları ibreti alem için bir kule şeklinde dizilmiş.

Türkiye İle Sorunları Yok, Peki Osmanlı?
Bu kule “Sırpların temsili Osmanlı nefretinin” motivasyon kaynağı. Ben tarihçi değilim fakat her ne sebebi olursa olsun Osmanlı için talihsiz bir eser olduğu aşikar gibi…
Ben de gidip ziyaret ediyorum. İçeri de çarpıcı kafatasları dışında birşey yok. Sırplar sonradan üzerine bir şapel inşa etmiş ve kule içeride kalmış. Benim gibi içeride tek başınıza olursanız biraz korkutucu olabilir baştan diyeyim 🙂

Ayrıca Niş’te Nazi Kampları gibi noktalar da var ama ben genel olarak bu tarz kötü savaş anılarını ziyaret etmeyi sevmiyorum. Kelle Kulesi’ni de gerçekten çok önerildiği ve çarpıcı bir nokta olduğundan ziyaret ettim.
Kelle Kulesi’nin olduğu yere otobüsle 5 dakikada gidebilirsiniz. Ben yürümeyi tercih ettim zaten 1-2 kilometre civarı. Hem de bu sayede Niş’in 20-30 katlı kocaman sosyalist binalarını da görme şansım oldu.

Başka Bir Devirden Yüksek Binalar
Zaten küçük bir şehirde yer yokmuşçasına yapılan böyle yüksek binaları görünce şaşırmamak elde değil…
Dönüşte bir Pljeskavica daha alıp artık havalimanına doğru yola koyuluyorum. Niş Havalimanı şehrin adeta dibinde, yürünür bile. Terminali de otobüs terminalinden küçük olabilir 🙂

Zaten tek bir uçak var ve Milano’ya 🙂 Bir süredir İtalya’da yaşadığımdan evime dönmüş olacağım. Fakat şansıma İtalya’daki greve denk geldiğinden birkaç saat rötarlı. Fakat havalimanında uçuş bilgi ekranı olmayınca oradaki görevliye;
“bizim uçak kaçta?” gibi saçma bir soru sormam gerekti 🙂 Bu arada havalimanının adıda “The Great Constantin” yani şu bizim İstanbul’a adını veren.



Niş Gezi Önerilerim
Niş’e gelip gezecekler için küçük Görkemli notlarım;
- Öncelikle Sırbistan’a geldiyseniz Niş’e de gelin.
- Kale köprüsünün altındaki kafe-restoran müthiş.
- Pljeskavica yemediğiniz her ana pişman olacaksınız.
- Obrenovićeva caddesinin keyifli havasını kaçırmayın.
- Şehrin biraz dış kısımlarına yürüyüp değişimi görün.

Sırbistan’a Gelenler Bir de Niş’i Denesin
Niş gezimi burada bitiriyorum. Benim için keyifli bir 3 gün geçti 🙂 Özellikle Niş’i çok sevdim. Çünkü sıfır beklentiyle gelmiştim. Fakat keyifle bir günde gezilebilecek güzellikte.
Ayrıca böylesine adı pek olmayan bir şehre göre de fazlasıyla turistik noktaya sahip.

Eğer Plovdiv’e gittiyseniz orası da Sofya’nın gölgesinde ama güzel bir Bulgar şehir. Niş de Sırbistan için öyle kanımca. Ben sevdim, yeri de yakın, belki de Plovdiv, Sofya, Niş, Belgrad böyle bir rota yaparsınız, ne dersiniz?
Sorularınız olursa yorum bölümünden keyifle yanıtlıyorum, hepinize Niş’ten sevgiler 🙂