Aramızdaki müzisyenler bilecektir, müzik gerçek bir tutkudur.

Nereye giderseniz gidin ve nasıl bir ortamda olursanız olur bir yerden aklınıza girer. Benimki de o hesap. Ülkeler, kıtalar değiştiriyorum ama müzik gelip beni buluyor.

Sokaktaki müzikten söz ediyorum !

Bugün Avrupa’dakinden daha çok. Özelikle Orta ve Batı Avrupa, Paris, Viyana…

Keşfetmeye çıktığım sıralarda caddelerden tanıdık tınılar geliyor. Bunu biryerden tanıyorum.

Bilenler bilir, Viyana’da, Votiv Kilisesi’nin karşısında bir metro istasyonu var. İşte tam da orada bir ses duymuştum,

“Greensleeves”.

Oysaki ilk kez o şehirdeydim ! 

Müzik sanki gittiğim bütün şehirleri tanıyormuşum gibi hissettiriyor. Malta’daydım. Valletta’nın en ünlü caddesi Republika. Bir adam, gelip geçenlere aldırış etmeden basıyor tuşlara, bu benim evdeki piyanomun sesınden !

Hiç beklemediğiniz anda müzik sizi başka bir dünyaya sürüklüyor. Neyseki Avrupa’da biraz şanslıyız. Neredeyse her köşe başında bir sokak müzisyeni.

Bazen sokakta müzik oluyor ama müzisyen olmuyor.

Cenevre’deydim. Gölün keyifli manzarası eşliğinde yürürken usulca duran bir piyano ile karşılaştım. Çalan kimsesi yoktu ama ben vardım !

Kendi ülkemden bir tını geldi ilk aklıma. Ne de olsa Türk’lük kanımızda var, elimizde olsa her saniye İstiklal Marşımız’ı çalarız orada.

Avrupa’nın sokaklarında bu enstrumanları mesken tutan insanlarla sohbet ediyorum.

Barselona’dayım. Plajın hemen kenarı. Gitar çalabildiğime utanabilirim !

Evet burası anavatanı sayılır  ve harika müzisyenler var.

Heey ! Demem ya da bir alkış tutmam yetiyor. Müzik burada da birleştiriyor insanları. Sanki aynı mahallede top koşturmuşuzcasına sıkı bir sohbete başlıyoruz. Memleketi Mallorca’ymış.

İspanya’da sokakta müzik yapmak kuzey ülkelerine göre daha kolaymış.

Bazı yerlerde izin vermiyorlar çalmamıza !

Evet burayı da biliyorum. Kadıköy’deydim. Bağdat Caddesi ve liseden arkadaşlarım. Genç ve hevesli bir müzik telaşındayız ama fazla uzun sürmüyor…

Avrupa’da daha mümkün. Budapeşte, Tuna kıyıları. Kışın çok durulmuyor suları ama birkaç güzel tınıya yer var.

Ne de olsa batısında Mozart kuzeyinde Chopin…

Bütün geçenler farkediyor sanki ! O an müzik yeniden doğuyor gibi. Avrupa’nın sokaklarında müzisyenlik daha bitmemiş. Hepimiz için bir yer var..

Hepimiz için müzik var ve bütün bir kıtaya uzanıyor.

Siz de keşfederken bu müziğe kulak verin ve Avrupa’nın kültüründeki o sevimli tınıları hissedin.

Sevimli dedim doğru,

Belki bu sayede sınırlardan biraz daha uzaklaşırız öyle değil mi ?

4 Yorum Yapılmış

  1. Merhaba Affedersiniz Avrupada herhangi bir yerde mesela yunanistan bir Türkün sokak müziği yapmasın fa ve para toplamasında bir sakınca var mıdır ?

    • Merhabalar Sevgili Kırca,

      Bunun kim olduğunuzla değil ilgili ülkenin kurallarıyla alakası var. Bazı ülkelerde bu konuda çeşitli kurallar var ve onlara uymanız gerekir.

  2. Tayfun bey tebrik ederim sizi, ne de güzel anlatmışsınız. Böyle gezen insanların aynı zamanda güçlü duygular, edebiyat ve müziği birleştirdiğini görmek ilham verici.

Şimdi Sorun, Görkem En Geç Birkaç Saate Yanıtlasın !

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.